Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması programında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin, dostlarımızın, büyüklerimizin Dünya Engelliler Günü'nü canı gönülden tebrik ediyorum.
Bu önemli günün, engelli kardeşlerimizle birlikte kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla hayat yolculuğunda ümitsizliğe asla alan açmayan, geleceğe hep güvenle bakan, azim ve sebatlarıyla hepimize örnek olan tüm engellilerimize selamlarımı iletiyorum.
Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendileri hem de ailelerinin beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojilerde dahil yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak, bizim temel mesuliyetimizdir.
Fakat tüm bu çalışmalar doğası gereği iş birliği ve koordinasyonu zorunlu kılmaktadır. Merkezi idaresiyle, yerel yönetimiyle akademi, sivil toplum ve iş dünyasıyla toplumumuzda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum.
Engelli vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, sosyal çevreye ve iş hayatına katılımlarını sağlayan, kardeşlerimizle yakından ilgilenen herkese buradan şükranlarımı sunuyorum.
Hem hükümet hem de AK Parti olarak, sosyal hizmetler başlığında bilhassa da engellilere dönüp politika ve faaliyetler bağlamında çok iyi bir karneye sahibiz. Sahadaki tespit ve çalışmalarımızı yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz.
Engelli kardeşlerimizin haklarını yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz.
Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz. Yaşlılarımızın, ihtiyaç sahiplerimizin, şehit yakınları ve gazilerimizin 7 gün 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceğiz.
Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz.
Asırlardır düşüncemizin merkezinde daime insan vardır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturu vardır. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir. Bu yüzden Ahi Teşkilatımızla, Bimarhanelerimizle, Şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla, insanın bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üstüne titizlikle eğildik. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz.
2002’de milletin emanetini devraldığımızda engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata katılımı oldukça sınırlıydı. Eğitimde, istihdamda, erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler vardı. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı.
Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik ve hiçbir suretle kabul etmedik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek, engelsiz bir Türkiye mahsulü olmaktan çıkarıp devlet politikası haline getirdik.
Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık, çok önemli atılımlar yaptık. 2005 yılında engelliler hakkında kanunu yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009’da ilk imzacılarından biri olduğumuz, engellilerin haklarına ilişkin sözleşmeyi onaylayarak uluslararası alanda güçlü bir iradeyi ortaya koyduk.
2010’da yaptığımız anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık. 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulamasıyla şehir içi ulaşımı yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hale getirdik.
Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız, Yüksek Hızlı Tren ve Ana Hat Trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti. Erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik.
Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene Engelliler Haftasının son günü olan 16 Mayıs’ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik.
Engelli vatandaşlarımızın eğitim ve istihdamı bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil ediyor.
Engelli bireylerin toplumsal yaşama eğitim ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkanlarının oluşturulması noktasında da çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002’de kamuda sadece 5 bin engelli memur istihdam ediliyordu, bugün bu sayı 15 katta fazla artışla 83 bine ulaştı.
Sosyal destekler alanında ise tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik. Bakıma ihtiyaç duyan engelli vatandaşlarımızın aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesi bir başka önceliğimizdir.
2002’de yalnızca 5 bin kişi Evde Bakım Yardımından faydalanırken, aylık 11 bin 702 lira ödeme yaptığımız bu destekten bugün yaklaşık 520 bin vatandaşımız yararlanıyor. Ülkemizin dört bir yanında sayısı 143’e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerimizde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler icra ediyoruz. 106’sı Aile Bakanlığımıza bağlı, 331’i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken özel merkezlerde kalan vatandaşlarımızın yüzde 94,4’ünün ödemelerini devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz.
Üzerinde önemle durduğumuz bir başka husus, aile temelli erken müdahale sistemidir. Sizlerin de bildiği üzere, gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alması hayati önem arz ediyor.
Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin’de devreye aldığımız Erken Çocukluk Gelişimi Merkezleri'nde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleriyle birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani, anne ve babalarımız, ailelerimiz bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan, her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız.
Burada şu müjdeyi de sizlerle ve milletimizle paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi ile engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik.
Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımız, engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 burchaber.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.